Bugün açtım süpürgeyi. Tere battım süpürürken. Nefes nefese kaldım. Duraksamadım iki dakika. Bütün odaları gezdim. Teker teker. Dokunmadığım boşluk kalmadı. Arındırmadığım kir kalmadı evde. Duvarlara dokundum. Sopsoğuktular. Ellerimi duvarlara sürttüm. Çıkan sesi dinledim. Sana beş tane çocuk doğurdum bugün. Her birinin saçlarını okşa diye. Her birini öp kokla. Onlarla beraber uyu diye. Sana beş tane çocuk yaptım. Emzirdim merak etme. Annesiyim ben onların. Ayak izlerini okşuyorum sen evden gittiğin zaman. Sen evimizi beğen diye süpürüyorum her gün. Tere öyle bir batıyorum ki bir bilsen. Sen beğen diye kırmızılara bürünüyorum mesela. Neden diye soracak olursan cevabı bu. Sen bende bir şeyi beğenmesen ceza vermek için kendime her yerimi keserim mesela. Kan revan içinde kalırım. Duvarlar gibi soğuk ve sessiz olurum. Bende her şeyi beğenmelisin. Kendini söndür bende. Bütün ihtiyaçlarını. Kül tablası ihtiyacını mesela. Üzerimde sigaranı söndür. Çaydanlık altlığı da yapabilirsin eğer istersen. Sana karşı hep fedakâr olmaya çalışıyorum. İstersen sırf sen seviyorsun diye ızdırap verici şeylere katlanabilirim. Yanımda kal diye ya da. Canın sıkıldığında elinin tersiyle itersin beni. Savrulurum rüzgârla. Gidecek yerim de yoktur. Sen kendini güçlü hisset diye herkesle alakamı kestim sevgilim. Bir tek sen ve beş çocuğumuz kaldı. Beşini de bugün yaptım. Emzirdim merak etme. Sen kendini güçlü hisset diye yalandan yanılmış gibi de yaparım sevgilim. Vakit gece yarısı oldu. Açtım sana şefkatli yatağımı , kollarımı , bacaklarımı. Işık kapalı. Gecenin bu vakti sadece biz güzeliz. Benden güçlü , akıllı olduğunu hissetmeye ihtiyacım var. Yüzünün bana baktığındaki aldığı şekli hatırlayıp kustuğum gün belirmesin zihninde. Elbette ki tartışmalar olur. Hem ben sana beş çocuk yaptım. İlelebet yanımda yatacaksın bu yüzden. Bu gece sinirlenip tırnaklarımı derine geçirebilirim sevgilim. Sana ait olan şeyler beni korkutuyor. Lütfen beni yanlış anlama. Elbette beni oradan oraya savurabilirsin yel gibi. Fakat korkuyorum. Bağırmandan. Ben de henüz yeterince büyümedim bunu unutma. Tükürüklerini saça saça çocuklarıma bağırmandan korkuyorum. Saçlarımı okşa. Telafi edebilirsin bunu. Ya da ellerimi ellerine kenetle. Gözlerimi gözlerinden ayırma öylece. Güçlü olduğuna inandım yeminler üzeri yeminler. Sarıl. Bunu telafi edebiliriz bak. Sen istedin diye mâlum yerdeki işimden bile ayrıldım bak. O heriflerin hiçbiriyle görüşmüyorum. Ya tamam arada görüşüyorum da oturup senin ne kadar güçlü olduğunu tartışıyoruz. Adama elinin tersiyle bir koydun mu nasıl oturtacağını mesela. O izbe yerlerde bunları düşündükçe nasıl kusuyorum bir bilsen. Kustukça sağolsun herifler yardım ediyor. Hani senin güçlü olduğunu konuştuğumuz herifler. Bir tane de değil bir sürü herifle konuşuyoruz sevgilim. Hepsi saçlarımı tutuyorlar ben kusarken. Sonra ben de hepsiyle birden teker teker eve gidiyorum. Aynı anda hepsinin evindeyim. Ev karanlık. Odaya giriyoruz. Senin güçlü olduğunu tartışıyoruz. Diyorsan ki illâ ayrılalım , peki mâdem. Hiç olmadığım kadar eşitim sana. Mutfakta değilim , sokaktayım. Bu şehirden gittik. Beş çocuğumla gittik. Dağları deldik , çölleri aştık , erleri yendik kız başımıza. Sende yıkılmayız. 

Yorum bırakın